Konunun
siyasal ya da sosyolojik boyutları çok farklı. Turizm eksenli bir
saptama yaptığımızda Gezi Parkı protestolarının İstanbul
turizmini derinden etkilediğini görmekteyiz.
Turizmde
kaybımız var. Ama yarın demokrasi olarak kazancımız olacak.
Yüksek yaşama kavuşacağımızın işaretidir bu. Turistler sadece
tarihimizi değil artık insanlarımızı görmek için de
gelecekler.
İlk
kez yabancıların ülkemize ve insanlarımıza bu kadar saygı ile
baktığını görüyorum. 31 Mayıs'a kadar, özellikle Avrupalı ve
Amerikalıların gözünde mükemmel doğa ve tarihi güzellikleri
bulunan Türkiye ilkel bir ülke olarak görülüyordu.İtaatkar
klasik Ortadoğulu. Özellikle kadınların mazlum olduğu, onun
yerine karar verenlerin, düşünenlerin olduğu, kadınların hor
görüldüğü, kapatıldığı, ezik, ürkek, yapılanlara ses
çıkartamayan bir toplum olarak görülüyorduk.
Evet, turizmciler olarak sezondan dolayı maddi kayıplarımız oldu. Ancak bu süreçte parayla kıyaslanamayacak kazanımlarımız oluştu. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, artık hiç bir yabancı bizleri özgürlükleri ellerinden alınmış, koyun sürüleri olarak görmeyecek.
Gezi
parkındakiler Türkiye’nin gençliğini ve Türkiye’nin dinamik
bir ülke olduğunu tanıttılar.
Gezi
Parkı olaylarında yaşananlar turistlere doğru anlatılsaydı
iptallerden vazgeçilebilirdi.Ne oluyor diye soranlara demokrasi
tepki veriyor denilebilirdi.İnsanlar yönetim biçimini değiştirmek
istedi. Alıştığımız yaşam şeklinde, bireysel tercihlere alan
açan yönetim biçimi yok.
Turizm
şirketleri olarak yurtdışı acentalarla anlaşmalarımızı Force
Major olarak yapmış olsaydık yaşanan bu krizden çok
etkilenmeyecektik.İptaller olmayacaktı.Ayrıca Taksim Gezi Parkı
olaylarının sürdüğü günlerde turizmin üç çatı kuruluşunun
bir demecini olmadı.Sektörün üst çatı kuruluşlarının
birleşip çözüm oluşturmak için çalışmaları
gerekiyordu.Fakat hiçbir şey yapmadılar.
Turizmciler
yıllardan beri bir çok krizle boğuştular, her seferinde yalnız
bırakıldılar ve kendi güçleriyle ayağa kalktılar.
Bugünlerde
bir turizm şirketi kan kaybeden turizmi yeniden canlandırmak için
Ortadoğu ve Kuzey Afrika seyahat acenteleri ile tur operatörlerini
ağırlıyor.Çeşitli etkinlikler ve gezilerle İstanbul’u bir kez
daha tanıtıyorlar.Bu, ekranlarda gördükleri görüntülerin artık
olmadığının görülmesi için çok önemli.Gelen acentalar
Taksim’i bu kadar durgun ve sakin beklemediklerini söylüyorlar ve
olayların devam ettiğini sanıyorduk, iyi ki gelmişiz diyorlar.
Şimdi
Taksim Meydanı’nda süren yayalaştırma projesinin biran önce
bitmesi, inşaat alanına tanıtıcı panolar yapılması, festival
ve konserler düzenlenmesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile
işbirliğine gidilerek yeni tanıtımların yapılması gerekiyor.